...Hazan Makamı...

...Hazan Makamı...
Şüphesiz şiirin bir kısmında hikmet vardır.

...Fikir Sancısı...

...Fikir Sancısı...
Duyun bir yerlerde biri sözlerle vurulmuş.

...Tavan Arası...

...Tavan Arası...
Yolu Dünyadan Geçen Her Kelimenin Mekanı.

...Kitaba Dair...

...Kitaba Dair...
Okumalarımdan Arda Kalan ve Kitaplara Dair Her Şey.

Yabancı

26 Haziran 2010 Cumartesi


YABANCI

Bu sabah gitmek geldi içimden,adım adım uzaklaşmak kendimden,gece uykularımı terk edeli çok olmuştu,yavaş yavaş vazgeçiyorum kendimden.

Sabahın ilk ışıklarını,şehrin uyanışını kaçırmamak için hızlıca hazırlandım,kapıdan adım attığımda şehrin gülümseyen yüzüyle karşılaştım,adım adım kalbine doğru yürümeye başladım.İz bırakmadım ardımda,sessizce insanların ayak izlerinden parkın dinginliğine attım kendimi,adım atar atmaz O’nu yine orada buldum.

Ne zaman parkta bulsam kendimi O hep orda,her kaçışımda,her kitabımı elime alışımda gülümsemesi çarpıyor özüme,bazen belli belirsiz sesini duyuyorum, kafamdan geçenleri okuyor olmalı ki tesellisi ellerime düşüyor,hissediyorum.Ne zaman hüzün yazsa kalemim gözleri bulutlanıyor,hissediyorum yazdıklarımı sessizce, hep okuyor…

Hiç sormadım adını, orada ne aradığını,ne zaman elime kalem alsam gülen gözlerini,sormadım hiç neden kendimi hep onun yanında bulduğumu…

Alışmış olmalıyım bu yabancının varlığına, bir parçam sayıyorum, dilsiz bir çocuk muzurluğuyla anlattıklarıma gülüyor,kızıyorum, yazdıklarımı okuyorum gülümsüyor, korkularımı duyunca gözleri perdeleniyor.Bu yabancı artık benim vazgeçilmezim oluyor,kaçışlarımın tek adresi, tek sığınağı,hiç şikayet işitmediğim tek varlık.Ne zaman parkın yakınından geçsem gözlerim O’nu arıyor ve beni hiç yanıltmıyor, o heybetli varlığıyla hep orada duruyor.Bazı geceler sesini işitiyorum,çaresizliklerime çareler sunuyor,duyuyorum. Yıldızları bir başka seviyor,ayı bir başka, ne kadar da ben kokuyor…

Bu sabah kaldırdım mesafeleri,uzaktan uzağa kurduğum dostluğumun cesaretiyle yanına oturdum,gülümsedi, yine hiç konuşmadı.Anlat diye fısıldadı ne zaman hüzünle erişsem yanına hüzün kokardı, hüzünle fısıldadı, “anlat”… Anlattım tüm acılarımı,tüm sevinçlerimi,kendimi… Gölge düştü yüzüne, bir damla gözyaşı elime… O an kalbini hissettim, sevdim belki de…

Adımı sormadı, belki de hazan düşmesin diye adımı ağzına hiç almadı… Kim olduğumu nerden geldiğimi,her kaçışımda neden onu bulduğumu hiç sormadı, belli ki seviyordu misafirleri, beni ağırlamaktan hiç yorulmadı.

Ayrılık vakti geldi, serin bir rüzgarla saati hatırlattı,gitmeliyim dedim yine sustu,kal deseydi kalamazdım,O’da biliyordu, sen benim sırdaşımsın dedim, güldü, konuşmadı…

Topladım sağa sola saçılmış dertlerimi,kalmasın izim dedim gülümseyerek,kalmasın avuçlarında gözyaşım…Ben O’nu içten içe sevdim,konuşmasa da suskunluğunu sevdim,dinginliğini,beni hiç bıkmadan dinlemelerini sevdim.

Ayrılmak için ayağa kalktım, tüm heybetiyle durdu karşımda, hiç hissettirmedi ayrılığın sızısını, gözlerine baktım.”Sırlarım sana emanet, korkularım da,hayallerim de, onlara iyi bak.” Yine sustu,dalından bir yaprak düştü, anladım ki bu emanetlerimin anahtarı,anahtarı bana teslim etti,gülümsedim,huzurla yanından ayrıldım.

Seviyordum bu dostu,yeşilini,gölgesini,şefkatini, ne zaman kapısını çalsam şartsız beni kabul edişini,hissediyordum kalbini..

Şimdi söyleyin bana dostlarım,o ağacın gölgesinde dost satırıma adınızı yazdırır mısınız?

K.Saat


9 yorum:

Emir dedi ki...

Çok etkilendim, bir solukta okudum gerçekten... 2-3 gündür gözlerim arar olmuştu yazılarını, nerede diye sorarken bir anda yazının derinliğinde buldum kendimi. Derinlik ama öyle korkutucu değil, derinlik ama acı verici değil, bilakis huzur verici...

Çok teşekkür ederim, Allah razı olsun, kalemine,kelamına,aklına yüreğine sağlık...

26 Haziran 2010 03:17
K . Saat dedi ki...

Çok teşekkür ederim, beni hiç yalnız bırakmadığınız için, bu kalemi cesaretlendirdiğiniz için,minnettarım...
Aslında o kadar doluyorum ki, demleniyorum, kalbimde beklettiklerim kalemime dolmadı henüz,yazamıyorum...

Rabbim cümlemizden razı olsun inşaAllah, sizinde yüreğinize sağlık.
Muhabbetle...

26 Haziran 2010 03:23
cem dedi ki...

yeni dostlara ihtiyaç var mı?

aynı huzuru yaşamak isteyen dost adayları var buralarda bir yerlerde...

28 Haziran 2010 07:24
K . Saat dedi ki...

Hoş geldiniz sayfamıza...
Rabbim huzurumuzu eksik etmesin inşaAllah...
Samimiyete kapımız daim açık...

28 Haziran 2010 07:45
siyahnur dedi ki...

maşallah yine harika bir yazı olmuş ne şairim ne yazar diyorsun ama benim gözümde imrenilecek dercede olan hem yazarsın hem şair abla... devamını bekliyoruz=)

20 Temmuz 2010 02:59
K . Saat dedi ki...

EyvAllah kardeşim, beğenmene çok mutlu oluyorum, güzel düşüncelerin dua kabilinden olsun bende canı gönülden amin diyeyim.
Amin inşaAllah...
Çok teşekkürler değerli yorumun için...

28 Temmuz 2010 12:59
Unknown dedi ki...

gözlerim dolu dolu okudum,istem dışı akıyor yanaklarımdan hüzünle birlikte gözyaşlarım...öyle duygulu ve hisiyatlı yazılmışki etkilenmemek mümkün değil..Rabbim güzel gönlünü hiç soldurmasın,mutluluk,huzur hep seninle olsun canım benim...
Dost satırına adı yazılanlardan olmak dileğiyle...

3 Ağustos 2010 05:42
K . Saat dedi ki...

Gözünden akan bir damla yaşa kıyılır mı hiç...
Beğenmene inan çok sevindim,
Amin canım dualarımız müşterek ecmain inşaAllah...
En güzel yerde adın, tıpkı gönlünde ağırlandığım gibi...
EyvAllah...

3 Ağustos 2010 10:25
Unknown dedi ki...

Sağol canım güzel gönlünde ağırlanmak ne büyük mutluluk bilemezsin..
Yüreğin hiç solmasın...

7 Ağustos 2010 14:29

Yorum Gönder

Yorumunuzu esirgemediğiniz için teşekkürler... (:

 

2009 ·Ruz-i Ceza by Keziban Saat, Free Blogger Templates