...Hazan Makamı...

...Hazan Makamı...
Şüphesiz şiirin bir kısmında hikmet vardır.

...Fikir Sancısı...

...Fikir Sancısı...
Duyun bir yerlerde biri sözlerle vurulmuş.

...Tavan Arası...

...Tavan Arası...
Yolu Dünyadan Geçen Her Kelimenin Mekanı.

...Kitaba Dair...

...Kitaba Dair...
Okumalarımdan Arda Kalan ve Kitaplara Dair Her Şey.

Ben ki !

1 Haziran 2010 Salı



BEN Kİ!
Ben ki müslümanım dünyaya bakarken,
Veremeyeceğim hesaplardan korkuyorum.

Ben ki kadınım, çocukların yüzüne bakarken,
Evlatlarından olan anneleri hatırlıyorum.

Ben ki yeryüzüyüm, üzerime basılırken,
Çiğnenen ruhların sancısını taşıyorum.

Ben ki settar olan geceyim, gün doğmadan,
Gazze’nin çığlıklarıyla uyanıyorum.

Ben ki ruhlarınızı aydınlatan güneşim,
Zulmü aydınlattığım için utanıyorum.

Ben ki kuşların mekânı özgür denizim,
Boyandım, elinizdeki kanları temizleyemiyorum.

Ben ki masum bir bebeğim. Suçluyum,
Gazze’de doğmuşum, mermilerle oynuyorum.

Ben ki aciz bir kalemim, suskunum,
İnanıyorum ve El-Halim ismine sığınıyorum.

Ben ki Âdem’in torunu,Musa’nın asası,
Nuh’un gemisi,Yunus’un duası,Eyyub’un sabrı...

Ebubekir’in sadakati,Ömer’in hiddeti,
Osman’ın merhameti,Ali’nin kılıcı...

Ben ki Efendimiz (sav)’in ümmeti,Ben ki insan,
Ya Rab, Es Sabur, Es Sabur,Es Sabur...



….


K.Saat


6 yorum:

Profösör dedi ki...

Zalimlere karşı şiddetli olmalıyız...

1 Haziran 2010 13:44
K . Saat dedi ki...

İnşaAllah...

1 Haziran 2010 13:48
Emir dedi ki...

Güzel olmuş, yüreğinize sağlık. Yalnız "Ömer'in hiddeti" değil de "Ömer'in adaleti" olsa daha manidar olurdu gibi. Siz nasıl düşünürsünüz bilemiyorum tabii :).

1 Haziran 2010 22:33
K . Saat dedi ki...

EyvAllah, Teşekkür ederim yorum bıraktığınız için.
Çok sinirli bir anımda yazdığım için olsa gerek, hiddet kelimesi daha belirleyici oldu... (:
Hz.Ömer'in hiddeti ve öfkesinin şiddetini bilmeyen yok, merhameti yanında... O'nun kadar celalli olmak istedim bir an... (:

2 Haziran 2010 02:52
Emir dedi ki...

Tabii ki, hiddeti meşhurdur, celali,bakışı. Ama onun adaleti daha meşhurdur ve güzeldir. Hiddeti ve celali hakkında şöyle bir olay anlatılır:

Bir gün oturup elbisesine yama yapıyormuş ve o gün de güneş bütün kızgınlığı ile yakıyormuş her yeri, hava çok sıcakmış. Hz. Ömer, bu sıcaklığın hararetinden o kadar bunalmış ki güneşe yüzünü dönüp şöyle bir bakıvermiş. Onun hiddetinden korkan güneş, kararmaya başlamış, bunun üzerine kendisine, güneşe öyle bakmaması, yüzünün tebessüm etmesi ilham edilmiş, ancak o zaman güneş eski haline dönmüş.

Hz. Ömer, kesinlikle çok muazzam bir insan, hiddetli ve yüce Allah'ın celal sıfatı ile beraber adalet sıfatı taayyün etmiş büyük halife. Haklısınız ama, bu duruma hiddetlenmemek mümkün değil.

Kılıç kından çıkmadıkça, çakal sürüsü hizaya gelmeyecek anlaşılan...

2 Haziran 2010 03:08
K . Saat dedi ki...

Çok teşekkür ederim bu güzel eklemeniz için, anlatmak istediğimde buydu işte...
O hiddetin zalimlerin üzerinde olması dileğimdi...
Lanetlenen bir kavime, bu kadar hiddet hakkımız bari olsun... (:

Yüreğinize sağlık.

2 Haziran 2010 03:43

Yorum Gönder

Yorumunuzu esirgemediğiniz için teşekkürler... (:

 

2009 ·Ruz-i Ceza by Keziban Saat, Free Blogger Templates