Kalbin delik deşik.Her şey seni yaralayabiliyor.Ne kadar naziksin ne kadar kırılgan.Çünkü insansın.
Ağlıyorsun. Yorgunsun.Yaşamaktan yorgunsun.En çok gönül yorgunusun.Yaşadıkların kalbinin tabanında birikti.Belki çok şey yaşamadın.Ama çok ağır şeyler geçti başından.Kalbini deliyor sanki yaşadıkların.Ağlıyorsun.Kalbini yıkıyorsun.Biraz olsun gevşiyorsun.
Ölüm meleği şu an gelse itiraz etmeyeceksin.Dünyanın içindesin.Ama dünyadan soğumuşsun.Gitmek istiyorsun.Ağlıyorsun.Neye mi? Her şeye.Her şey üstüne üstüne geliyor sanki.Çaresizsin.Boşluktasın.Hayattasın ama hayatta olduğunu hissedemiyorsun.
Dur! Ağladığın için zayıf olduğunu mu söylüyorsun? Sakın söyleme bunu.Lütfen söyleme.Hadi geri al sözünü.Çünkü insansın.İşte bu yüzden meleklerden üstünsün.Çünkü melekler gözyaşı dökemez.Çünkü meleklerin kalbi delik deşik olamaz.Çünkü melekler gönül yorgunluğu nedir bilemez.
Ağlayan insanlara üzülmüyorum biliyor musun? Ağlayan bir insan gördüğümde “Neden ağlıyorsun, ağlama güçlü olmalısın” demeyi çok uzun yılla önce terk ettim.Ağlayan birisini görsem gözyaşlarını silmek için bir mendil uzatmak geçer içimden.Bu bana dünyanın en kutsal davranışlarından biri gibi gelir.Çok yıllar önce, ruhumun keskin bir acıyla üşüdüğü bir anda bir arkadaşımın bana sarılıp cebindeki mendili gözyaşlarımı silmek için verdiği gibi.O mendil kağıttan değil bezdendi,gri renkliydi.Hayatta en sevdiğim şeylerden biri nedir biliyor musun? Ağlayan bir insana mendil uzatmak.Eğer sen ağlarken sana mendil uzatacak biri yoksa bu sen olmalısın.
Ağlayabiliyorsun.Ne kadar güçlüsün.Meleklerden bile üstünsün.
Mustafa Ulusoy / Yakınlık kitabından alıntı
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuzu esirgemediğiniz için teşekkürler... (: